Eğer bu sorular dikkatinizi çekiyorsa, bilinçaltınızda birikmiş duyguların blokajı vardır ve An’da yaşamıyorsunuzdur. Bu da sizde, stres, hastalık ve mutsuzluk oluşturur.

Çocukken duygularımızı biriktirmemeyi, mutlu ve özgür yaşamayı çok iyi biliriz. Ancak yaşadığımız olaylarla, travmalarla kendimizi güvenlik alanımıza çekip, kendi hapishanemizi yaratırız. Bunlarda bilinçaltımızda blokaj dediğimiz birikmiş, patlamaya hazır duyguları oluşturur.

Bilinçaltımızdaki birikmiş duygularımız, özümüze ulaşmamıza ve kendimizi sevip, değer vermemize engel olmaktadır.

Bu birikmiş duygularla yaşamımızda gittikçe hissizleşmeye başlıyoruz ve artık daha da robotlaşıp, bizden istenenleri yerine getirdiğimiz ama kendimizi unuttuğumuz bir hayat yaşamaya başlıyoruz.

Peki Blokajlar Nasıl Oluşuyor?

Hacı Bektaş Veli’nin bilinen Aslan ile Ceylan hikayesinin bir başka anlatımıyla bunu keşfedelim;

“Bir gün sürüsüyle birlikte otlayan ceylanı aslan gözüne kestirmiş ve pusuya yatarak zamanını beklemiş. Olanlardan habersiz otlamaya devam eden ceylan içgüdüsel olarak bir şeyleri sezmiş ve tehdidi algıladığı için tetikte otlamaya devam etmiş. Derken aslan biraz da sürünün dışında kalan ceylana saldırıya geçmiş. Ceylan önde aslan arkada koşuşturma başlamış, aslan arkada ceylan önde koşuşturma devam etmiş.
Ceylanın tüm sistemi kaç emri verdiği için damarlarına dolan adrenalinle normalden daha da hızlı koşmaya başlamış. Bir an gelmiş ve aslan ceylana bir pençe atmış pençenin acısıyla daha da hızlı koşmaya başlayan ceylan artık hayatta kalmak için sadece kaçıyormuş. Derken bir an gelmiş ceylan arkada aslanı hissetmez olmuş biraz daha kaçan ceylan aslanın arkada olmadığını iyice hissedince etrafına bakınmış sonra bir kaç kez baştan aşağı titreyerek üzerindeki tüm stresi, korkuyu atmış veeee otlamaya devam etmiş..”

Bizler duygularımızı yaşamamız gereken anda herhangi bir sebepten ötürü yaşamazsak, titreyip atamazsak, ağlamazsak, kendimizi ifade etmezsek, edemezsek onu bilinçaltımız bizi korumak için” his” olarak tutmaya ve hep tehdit altındaymış gibi yaşamaya, kaçmaya devam ettiriyor. Zaman ve mekan algısının olmadığı bilinçaltı, hala aslanın arkasından geldiğini, öleceğini sanır ve buna inanır. Bu da bizi stresli, mutsuz, öfkeli, içe kapanık, huzursuz hissettirdiği için yorgun düşeriz ve bedensel, zihinsel, ruhsal olarak hastalanırız. Bunlar blokajlarımızdır.

Duygu Dönüşüm Tekniği® Nedir?

Birikmiş duygularımızın, blokajlarımızın oluştuğu ana gidip, o anın duygusunu boşaltarak, sağlıklı duygulara kalıcı olarak dönüşmesini sağlayan ve bunu şu andaki yaşamına bedensel, zihinsel ve ruhsal olarak yansıtan tekniğe DUYGU DÖNÜŞÜM TEKNİĞİ® denir.

Duyguların beden üzerindeki enerjisel durumuna his denir. Üzgün olan bir kişi bunu kalbinde hissederken başka biri bunu başında hissedebilir ve herkesin hissi parmak izi gibi, kişiye özeldir. Onun için her kişide kullanılacak teknikler değişir.
Kişinin öncelikle duyguyu oluşturduğu ana gitmesi gerekir. Bunun için REGRESYON tekniği uygulanır. Kişi duygunun oluştuğu ana gittiğinde bunu boşaltmak için EFT, Nefes teknikleri, koçluk, ve diğer boşaltma teknikleri ile duygu boşaltıldıktan sonra, kişinin doğal olan sağlıklı duygusunun oluşması, hayatına bunu adapte edebilmesi ve bilinçli aklında bunu algılaması için olumlama teknikleri, Reiki ve diğer teknikler uygulanılır. Tehdit sandığı duyguları ceylan gibi titreyip boşaltmış olan danışan hiçbir şey olmamış gibi sağlıklı duygularıyla huzurlu, mutlu yaşamaya devam eder.
Kişi kendine şefkatli olmaya ve başkalarının onaylamasıyla değil kendisi hak ettiğinin bilincinde olarak kendine değer verir ve gerçek olan, maskesiz kendini sever.

İçinizde bir yer gerçek olan kendiyle tekrardan buluşmak ve mutlu olmak istiyorsa, bunun için öncelikle farkına vararak yaşamayı ve farkına vararak kendi hayatınızı yaratmayı, yani AN’da yaşamayı hatırlamanız gerekiyor.

Duygu Dönüşüm Tekniği® ile, huzurlu, neşeli, sağlıklı ve özgür hissederek, özünüzle bütünleşebilirsiniz.

---

Bunun için bireysel seanslar alabilir ya da kamplarımıza katılabilirsiniz.